o tam bir muhalefet. Miktarın kaliteye ağır bastığı ve tüm
propogandaların iyi olduğu bir dünyada ,
Aamir Khan kendi borusunu öttürmeyi
seçiyor. Münzevi, zor beğenen , inatçı , zor... Politik olarak doğru sektörde bütün
bu kelimelerin ifade ettiği tüm çağrışımlara rağmen Aamir zamana sahip ve
tekrar başarının dalkavukluk gerektirmediğini kanıtladı.Hem bir aktör hem bir
insan olarak onun adına sadece işleri konuşur. ve tüm bu şanlı yapıtlar öyle
bir yılda kutlandı ki aynı zamanda Aamir TIME dergisnin dünyadaki 100 etkili insan
listesine prestijli bir yer kazandığı yıl oldu. ve basın Aamir Khan'ın
bollywood'daki gümüş yıldönümü için çılgın bir kutlama başlatırken bu onun ilk
ticari başarısı olan Qayamat Se Qayamat Tak filminin 25inci yılıydı. Onun ilk
çıkışı Aamir'in 8 yaşındayken amcası Nasin Hssein'in Yaadon ki Baaraat(1973) filminde
oynamasıydı. Gerçekte Aamir'in Bollywood'da 40ıncı yılı bu. Aamir ilk yetişkin
çıkışı Ketan Mehta'nın kritik filmi Holi (1984) ile oldu. Aamir aktörlükte
Ashutosh Gowariker'in yanında bilendi ki bu arkadaşlık Oscar adaylı Lagaan'ı da
meydana getirdi.
Diğerlerinin geri çevirdiği senaryo üzerine bahis yaparken,
Aamir yalnızca oynamayı değil aynı zamanda Gowariker'in Lagaan'ının da
yapımcılığını üstlendi. Aamir'in ikna ediciliği ve sıkı çalışması Lagaan'ı
Bollywood'un en büyük yapımlarından biri haline getirdi ki sonrasında da En iyi
yabancı dil film kategorisinde Akademi ödülleri adaylığını kazanmaya da sebep
oldu. Daha sonra Aamir stratejik bir düşünür haline geldi ve dönemde bir film
üzerine çalışmak ve sahip olduğu herşeyi bir filme vermek üzerine çalıştı.
Bugün Aamir Bollywood'un tek kilik vicdan koruyucu ordusu
oldu.Aamir Khan'ın filmdeki varlığı eğlenceli-ve-zeki sinema kelimesinin de eş
anlamlısı haline geliyor. Gümüş yıldönümünün unutulduğu bir zamanda işini
gücünü bırakıp hayallerinin yolundan gitme konusunda emekliliği düşünse bile
mirası bizi etkilemeye devam edecek. Bu bir süperstarlık değil. bu görsel bir
ölümsüzlük abidesi. ve bunu Bollywood'da hakeden biri varsa o da Aamir
Khan'dır.
Bu yıl sizin ilk filminizin 25inci yılı...:
- Nasıl 25 yıl geçti hiç anlamadım sanki daha dün başlamış
gibyim. Sektöre ilk girdiğimde başarılı olup olamayacağımı merak ederdim.
Derler ki aktörün hayat döngüsü 5 yıldır. Daha sonra kariyerini çeşitli
faktörler etkiler, ya seyirciler sıkılır yada rakipler onun kariyer arzusunu
yok eder. Ama hernasılsa bugüne kadar ayakta kalabildim ve hint sineması
100üncü yılını kutlarken ben 25inci yılımı kutluyorum.!
Yönetmenlerime ve bana bu yolculukta yardım eden herkese
teşekkür etmek isterim. Özellikle benim ilk filmimi yöneten Nasir ve Mansoor
beyfendilerin adlarını özellikle anmak isterim. Teknisyenleri, müzik
yönetmenleri, yardımcı aktörler, ve en önemlisi beni tolere eden ve bana
koşulsuz sevgi ve ilgilerini sunan seyircilerime.. Bu sektörün bir parçası
olmama yardım eden ailemi de hatırlamak isterim bu konuda.
Altın bir çıkışa sahip oldunuz.:
-Sektöre başladığımda şuan geldiğim noktaya gelebileceğimi
hiç bilmiyordum. Qayamat Se Qayamat Tak beni bir gecede meşhur etti. ve daha
sonra üç yada dört başarısız film geçmişim oldu. Yapmam gerekmeyen filmlerdi
ama hatalarımdan ders aldım ve ilerledim. Ben kendimi bir filmi para , başarı ,
ün yada getireceği büyük afişten dolayı yapmamak için eğittim. Filmi
hissedebildiğim zaman parçası olmak istedim. ve bu metoda da hep bağlı kaldım.
Senaryo kalbime dokunmazsa yapmam.
Çekimdeki ilk gününüz nasıldı?
- ilk çekimim Mansoor(Khan) ile Ooty'de idi. ilk çekim biter
bitmez sersemleşmeye başladım.Bunun kısa sürede geçeceğini düşündük ama 8 sat
kaldı ve hepimiz bunun bir işaret olduğunu düşündük. İnsanlar batıl inançlara
sahip olabiliyor ama bu gerçekten önemli değil eğer siz kötü bir başlangıç
yaptıysanız. Çünkü hep geleceğe doğru çalışabilirsiniz kendinize inanırsanız.
Tek başınıza çalışmak zor muydu?
- Tek başına olduğunda korkacak hiçbirşeyin olmaz.
Başladığımda insanlar benim buralarda uzun süre durmayacağımı düşünüyordu.
Onlara göre ben filmleri aptalca seçiyordum ama ben doğru olduğunu hissettiğim
yoldan gittim. Ne yeni yollardan gitmekten korkarım ne de risk almaktan. Eğer
bir insna yanında doğruluğu ve cesareti taşırsa er geç kazanacaktır.
Seçtiğinize pişman olduğunuz bir film var mı?
- O tarz bir pişmanlığım yok. Bazı filmlerim gişede
başarısızdı ama ne olursa olsun o filmlerden öğrendiklerim sayesinde buradayım.
Başarılarıma verdiğim değeri başarısızlıklarıma da veririm.
Ayrılmaz niteliklerinizden ikisi nedir?
- Hem iyi hem kötü olan 2 niteliğim vardır. Biri görevleri
tamamlamaktaki tutkum. diğeri ise bana çok enerji veren inatçılığım. Bana biri
belirli bir filmi yapma derse inadına yaparım.
Basınla aranız nasıl? Arada bir onlarla saklambaç
oynadığınız görülüyor da.
- Bu günlerde basınla ilişkim gayet iyi. basının hakkkımda
yanlış şeyler yazdığı ve beni incittiği zamanlar oldu. ben çok duygusal bir
varlığım. Basınla ilişkiye geçmediğimde kendi kendilerine birşeyler düşünüp
bunun hakkında yazıyorlar. Sessizliğimi koruduğumda savaştığımı düşünüyorlar.
Taare Zameen Par'da karakterim DR.Shetty'e çocukların en çok
neye ihtiyacı olduğunu soruyor- güvenlik, itibar, inanç, sevgi? eğer ilk 3 şey
olmazsa zaten sevginin bir anlamı kalmaz. aynı zamanda bunun insanlar için
doğru olduğunu farkettim ve tüm ilişkilerimi medya da dahil bu mantıkta devam
ettirdim ve ilişkimiz otomatik olarak iyiye gitti.
Bombay Talkies - saygı filmi için ne düşünüyorsunuz?
- Bu beni hem sevindirdi hem üzdü böyle bir film yapamadığım
için. Bu yetenekleri görmek çok güzel.
Kişisel görüş olarak politik durumlara girmek istiyor
musunuz?
-(kesin olarak) O tarz planlarım yok.
En sevdiğiniz filmler?
-Pyaasa, Mother India , Mughal-e-Azam ve Garam Hawa tabi
eğer isim vermem gerekirse birkaçı bunlar.
Hayran olduğunuz efsanevi bir aktrist?
-Şüphesiz ancak ve ancak Madhubala. Tek bir gülüşü ile
ağzınız açık kalır.
Favori aktörleriniz?
-Dilip Kumar. En iyilerden biri. Onunla henüz çalışma
fırsatı bulamadığım için çok pişmanım.
Aamir Khan Notch Dergisi Röportajı
4/
5
Oleh
Adsız