Aamir Khan & 3 İdiots hakkında röportaj

Merhaba Aamir ;
 

S: 44 yaşındayken 20'lik bir karakteri canlandırmak nasıldı ? Sana göre kafanın içinde sen kaç yaşındasın  ?
 

A: Ben hala kendimi 18-22 arası gb hayal ediyorum. Geçen gün bir doğum günü partisine katıldım orda bir amcaya ben kaç yasındayım diye takıldım, bana en fazla 30 gösteriyorsun dedi ama sonra  benim Aamir olduğumu fark etti ve aa sen 44 yaşındaydın diyerek şok oldu Ben artık genç sayılmam orta yaşlardayım ama kafa yaşım bana göre hala 18-20'lerde gezınıyor..
 

S: Kafa yaşının genç olması 3 aptal filmindeki karakteri oynamanda yardımcı oldu mu sence ?
 

A: Hayır bu sadece kafada biten birşey değil, yüz hatları , karakterin konuşma şekli aksanı herseyiyle bir bütündü o yuzden benim için aslında çok zor bir durumda, bu benım bir  kadını oynamam kadar zordu diyebilirim. Raju ısrarla beni Rancho olarak görüyordu kafasında oturtmuştu ve inanmıştı benim gerçek hayatta da karakterle benzeştiğimi ve insanların buna inanacağını karakterle beni bağdaştıracaklarını söyleyıp duruyordu.Aslında benim de tam olarak ihtiyacım olan şey bana bu şekilde inanan bir yönetmendi.Ve bu işi yaptık.
 

S:  Peki , Ekranlarda kendine güvenin ne kadar ? Gerçekten kendine çok güveni olan bir insan olarak biliniyorsun, kendi içinde ki durum nasıl ?
 

A:  Eminim bir çok insanın kendi içinde belirli konular hakkında güvensizlikleri vardır. Güven konusunda ben ne cok güvensiz ne cok aşırı derecede kendine güveni olan biri olmadım.. Orta derecedeyim bence ama benim de zaman zaman '' Acaba doğrumu yapıyorum '' dıye tereddutler yaşadığım oluyor. O zamanlar kendime soruyorum mutlusun Aamir ? 
Eğer mutluysum doğru olanı yapıyorumdur.Ben huzurumun olmadığı bir işi yapmam. Bana göre film yapmak = para demek değil. Sırf para kazanmak için mesela bir reklam filminde oynamıyorum, o reklamı çekerken mutlu ve huzurlu hissediyorsam kendimi tamamdır dıyorum ve çekiyorum.. Bu demek değil ki bu işlerden para kazanmıyorum tabıkı para kazanıyorum ama önceliğim maddiyat değil işlerde maneviyat.Bu benim hayatımın en önemli kuralıdır. Çünkü ben mutluysam işimi iyi yapıyorumdur buda benim kendime olan güvenimi sağlamlaştırır .. Herkesin insanlardan iyi güzel sözler duymaya ihtiyacı oluyor. Benim de ihtiyacım oluyor ; Mesela ''  Bu filmin çok iyi '' .. olmuş gb.
 

S: Taare Zameen Par  filminde hem yönetmen hem de actör olarak vardın . Actör olarak yönetmenliğin hakkında  rahatsız oldugun birşeyler oldumu ?
 

A: Buna hayır demek zorundayım galiba , ben bir filmi hem actör hem de yönetmen gözüyle gördüm sonuçta. Tabi ama şu da var zaman geçip filmi görünce '' hımm bu sahne farklı olmalıydı '' gb bir hissiyatada kapılabılırım ama bu benim için yararlı birşey olur geçmişe bakıp kendimi daha çok düzeltebilceğime inanıyorum ben.
 

S: O zaman şunu sorayım; Sonradan düzeltmek isteyeceğin ve sana göre başarı yakalayacak filmler hangıleri ?
 

A: Fanaa ve  Ishq  olacaktır. Eminim çok iyi başarılar elde edebilirlerdi düzelttikten sonra .Fanaa da filmin ilk yarısında karakter çok düzensiz , onu birazdaha farklı , düzenli yapardım.Aslında Kunal ile bu konuda uzun uzun tartışmalarımız oldu. Bana göre karakter katmanlı olmalıdır. Tek bir yönden ele alınmamlıdır..
 

S:  Yönetmenlik yapmış biri olarak sence bir oyuncunun istek listesi varmıdır ?
 

A: Ben yönetmen değilim aslında ben kendi kalbimde hala bir actörüm.Ben yönetmen olarak yeniliklere farklı fikirlere açığım öncelikle o yuzden oyuncunun listesi benı rahatsız etmezdi.. Ama ben farklı bir cvp vericem bu soruya . Bence bir actörün istekleri senaryoya bağlıdır . Senaryo ne kadar doyurucu ve kalıteli ise oyuncunun istekleri de o doğrultuda azalıcaktır. Mesela senaryo da başrolu verdiğiniz insanı iyi seçmelisiniz , rollerı oyunculara iyi dağıtmalısınız ki filmi izleyen o filmde kişinin aşkını hissetmeli.. aşkı yaşamalı..
 

S: Başarı  izole mi edilmiş  olunuyor böylelikle ?
 

A: Evet, bunun birden fazlada nedenleri vardır. Mesela başarılı bir senaryo + oyunculuk ve film yaparsanız ünlü olursunuz şöhret sizi mıknatıs gb kendine çeker. Bir güneş gb parlamaya başlarsınız. (Aslında ben bu ' yıldız ' olayını kim icat etti merakta ediyorum) yani başarılı bir işte yer alırsanız başarı zaten sizi yakalar gerisi kendiliğinden gelir ..
Tabi bu kolay birşey mi .. Değil. hatta çok ağır olabılıyor zaman zaman..Ama bu da bu işin eksi yanlarından biri.
 

 S: Söylentiye bakılırsa, sosyal ağ iletişim sitelerinde insanlarla karşılaşılmışsın ve  Onlarla konuşmaların olmuş Senınle ilgilenen insanlarla iletişim halinde olman sana yardımcı oluyormu ?
 

A:  Şimdi insanlar benim blogumun oldugunu biliyor ve ordan iletişim sağlamaya çalısıyor bırkaç farklı fikirlerle de iletişimim oldu benim. Karşımdaki insandan belirli bir seviye aldığımda daha fazla saklanmam ya da kim olduğum hakkında yalan söylemem. bu tarz bir bağlantı yakaladığımda kim olduğumu söyleme ihtiyacı duyarım. bu 3-4 güvendiğim insanda da oldu.
 

S: 3 idiots filminin yönetmeni Raju Hirani ile ilgili durum nedir ?
 

A: Raju iyi bir yönetmen. Benim için önemli olan insanın yaptığı işe inancı ve mutluluğu dur.. Raju öyle bir yönetmen yaptığı işe inanan , istekli heyecanlı iyi bir yönetmen.Ve ben onunla tekrar çalışabılırım.
Benim için şu profesyonel kararlar diye bir kavram yoktur ve saçmadır.Bir çok insana göre aptalca görünen kararlar benim için inanç meselesidir. Mesela 44 yaşında olup 22 yaşında bir karakteri oynamam birçok insana göre çok aptalca birşeydi..
 

Mesela ben disleksi ile ilgili film yapmak istiyorum demiştim herkes bana çok aptalca bir düşünce demişti.. Rang De Basantı filminin imzasını attım ablam beni aradı  '' sen napıyorsun ? '' dedi , Ben de imzamı attım dedim  o bana çok  güldü o zaman.. Ona göre tuhaftı benim o filme imza atmam.. Lagaan filminde de aynı şey oldu , insanlara göre batmış berbat bir işti ama şimdi o insanlar bu filmlere övgü yağdırıyor , başarılı diyebiliyor.. Yani benim profesyonel bir tarafım yok, inancım var anlık kararlarım var. Raju Hirani ilede böyle başlamıştık 3 aptal filmine.
 

S: Geçmişte ki hataları affet senin için kolay mıdır ?
 

A: Kendi hatalarıma karşı son derece acımasızımdır. Ama başkalarının hatalarına karşı aynı tutumu sergiliyemiyorum. Ben son 4,5 yıl içinde birçok değişim geçirdiğimi düşünüyorum.Kendimi de başlarını da artık daha kolay affedebiliyorum sanki.. Olumlu ve ılıman bir insana dönüştüm galiba. 

Bir söz var '' Dünyanın en güçlü meziyetlerinden biri affetmektir '' diye sanırım Hz.İsa söylemişti..  Ben bu söze çok inanıyorum. 

Ayrıca affetmek insanın gerçek niyetini de ortaya döküyor bence. Birisi bana zarar verse canımı yaksa ama sonra dönüp gelse '' Aamir üzgünüm '' dese gerçekten üzgün olduğunu hissettiğim de affedebilirim..Ama laf olsun diye gelip özür diliyorsa ve ben bunu hissediyorsam o zaman içimden affetmek gelmiyor açıkcası.. Bence bağışlamak, affetmek insana şifa veren,insanı rahatlatan birşey o yüzden kindar olmamak lazım.
Ama dünyaya bakıyorum da insanlar çok acımasız bir hale dönüştüler, Bu bir eşten , etnik kökenden ya da toplumun etkisinden olabilir ama bunu düzeltmek gerekiyor. Anneler cocuklarına bağışlamayı öğretmeli..
 

'' Main tujhe kabhi maaf nahi karoonga '' yazılı rozetler taşımalıyız artık galiba kalplerimizde..

November 19, 2009

Çevirmen : Hayrunnisa Kara 

Adsız 00:52 4 Komentar

Related Posts

Aamir Khan & 3 İdiots hakkında röportaj

4/ 5

Oleh Adsız